Tüp Bebek Tedavisinde Yeni Gelişmeler

tüp bebek tedavisi

Tüp Bebek Tedavisinde Yeni Gelişmeler

Tüp bebek tedavisi, teknolojik gelişmelerin de desteğiyle her geçen gün gelişmektedir. Başarı oranları oldukça yüksek olan yardımcı üreme yöntemi tüp bebek tedavisinde, başarının daha da artması için ek uygulamalara da başvurulmaktadır.

Günümüzde kısırlık sorunlarının %80’i tüp bebek tedavi yöntemleri sayesinde çözülebilmektedir. İlk uygulama senesinden bu güne tüp bebek tedavisinde değişen en önemli şey; tamamen hasta dostu bir tedaviye evrilmesidir. Muayene ve tetkikler oldukça kısa tutulmakta, çiftin iş ve özel hayatını etkilememektedir. İğne ve enjeksiyon sayısı azaltılmıştır. Uygulama sırasında anne adayının ağrı ya da acı duyması söz konusu değildir.

Özellikle de tıp ve teknoloji dünyasında ortaya çıkan yeniliklerin gittikçe yaygınlaşması ve rutin tedaviler haline gelmesi, başarı şansını oldukça yükseklere çıkarmıştır. Her 100 çiftten 15’inin tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyduğu ele alınırsa, bu konunun ne denli önemli olduğu anlaşılabilir.

  • ERA testi: Kişisel embriyo transfer günü tayini ile daha başarılı bir tedavi!

ERA testi, tüp bebek tedavisinde en yeni gelişmelerden biridir. Bunun yanında başlı başına yeni bir konsept olarak kabul edilen ERA testi, embriyo transferinden önce rahimden alınan doku örneği ile başlamaktadır. Alınan bu doku örneği, 230’dan fazla genin incelenmesine yardımcı olur. Bu sayede rahmin, embriyoyu tutma şansı öğrenilir.

Bunun dışında rahme ne zaman embriyo transfer edilirse, başarı şansının daha yüksek olacağı da tespit edilebilmektedir. Tüp bebek başarısızlıklarının büyük bir kısmı, embriyonun tutunma faktörleri ile ilgili olduğu için ERA testinin tedavi kapsamında bir devrim niteliğinde olduğu fark edilebilir.

Şu an daha çok embriyo tutunma başarısızlıkları olan kişiler için uygulanan bir yöntem olsa da, ileride rutin olarak uygulanacağı ön görülmektedir. Bu sayede de kişisel olarak embriyo transfer planlaması yapılabilmektedir.

 

tüp bebek tedavisi

 

  • Kapsamlı Kromozomal Tarama:

NGS tekniği ile beraber kromozomlar oldukça kapsamlı bir şekilde araştırılmabilmektedir. Preimplantasyon genetik tanı (PGT) yöntemi ile tıbbi ihtiyaç doğrultusunda embriyo üzerinde gerek kromozom gerekse gen düzeyinde testler yapmak ve belirli bir hastalık veya hastalıkları transfer öncesi tespit edebilmek mümkün hale gelmiştir.

PGT için gelişmekte olan embriyodan, mikrocerrahi boyutlarda örnek alınır. Alınan bu örnek, embriyo hücresine herhangi bir zarar vermemektedir.  Alınan örnekten genetik yöntemler sayesinde, embriyonun genetik yapısını incelemek, sağlıklı olup olmadığını belirlemek mümkün olmaktadır.  Kısa süre önceye kadar embriyo biyopsi uygulaması için embriyonun gelişiminin 3. Günü tercih edilmekteydi. Bu sebeple de alınan hücrelerinin belirli kromozomları incelenebilmekteydi. Bu sebeple de eksik sonuçlar elde edilmekteydi.

Ancak kapsamlı kromozomal tarama ile, embriyo hücresi her açıdan incelenebilmektedir.  Uygulama sonrası embriyoları dondurup, inceleme sonuçlarına göre normal olarak tespit edilen embriyo veya embriyoları daha sonraki bir dönemde doğal rahim ortamına transfer ederek daha yüksek gebelik oranları elde edebilmektedir.

 IMSI: Yüksek optik büyütme ile daha iyi sperm seçimi

Mikroenjeksiyon yöntemlerinde, en iyi sperm hücresini bulabilmek için sperm hücreleri laboratuar ortamında mevcut büyüklüklerinin 400 katı büyütülebilmekte ve bu sayede sperm hücresinde mevcut olabilecek şekil bozukları görülebilmekteydi. IMSI yönteminde ise sperm hücrelerinin büyütülme oranı 8000 kata kadar çıkarılabilmektedir. Bu sayede de sperm hücresinin en ufak bir bozukluğu DNA hasarı hakkında bilgi verebilmekte ve sağlıklı sperm hücreleri daha kolay ayırt edilebilmektedir. Bu sayede de gebelik şansı arttırılmaktadır.

 

tüp bebek tedavisinde son gelişmeler

 

  • Vitrifikasyon: Embriyo dondurma

Elde edilen embriyoların transfer sayısı, anne adayının yaşına ve tüp bebek tedavisinde deneme sayısına göre değişmektedir. Çoğul gebeliklerin önlenmesi adına, anne adayı 35 yaşından küçükse ve ilk 2 tüp bebek denemesi ise yalnızca 1 embriyo transferine izin verilmektedir. Bu sebeple de bir embriyo transferinden sonra geriye kaliteli embriyolar kalabilir. Bu embriyoların, ileride kullanılmak üzere dondurulması oldukça önemlidir. Dondurulan embriyolar, olası tüp bebek başarısızlığında ya da dünyaya gelecek olan çocuğa kardeş yapma isteğinde kullanılabilir. Bu sayede annea dayı tüp bebek tedavisine ilk aşamadan başlamak zorunda kalmaz. Hem zaman, hem de maddiyat açısından tasarruf sağlanmış olur. Bunun yanında örnek olarak, anne adayı 25 yaşındaki embriyolarını dondurmuş ise, 35 yaşına geldiğinde bu embriyoları kullanabilir. 25 yaşında elde edilen yumurta hücreleri, 35 yaşına göre daha sağlıklı olacaktır. Bu sayede de tüp bebek tedavisinde başarı oranı artacaktır.

Günümüzde embriyo dondurma işlemi, vitrifikasyon adı verilen hızlı dondurma tekniğiyle yapılmaktadır. Bu sayede çözündükten sonra embriyolarının canlılık oranları %95’i bulabilmektedir. Dondurulmuş embriyolarda elde edilen gebelikler, diğer gebeliklerden farklı değildir.

  • Embriyoskop:

Oluşturulan embriyolar, laboratuar ortamında inkübatör adı verilen ana rahmini taklit eden kültür ortamlarında muhafaza edilmektedir. Bu ortamda bir süre bekletilen embriyoların durumu sürekli olarak kontrol edilmelidir. Bu sebeple de embriyolar sık sık bu kültür ortamından çıkarılmakta ve dış dünyaya temas ettirilmektedir. Bu temas, embriyoların yapısında bozulmaya yol açabilmektedir. Bu sebeple de tüp bebek başarısızlıkları meydana gelebilmektedir.

Geliştirilen embriyoskop yönteminde ise, bu inkübatörlerin içerisinde kamera sistemi yerleştirilmiştir. Bu sayede embriyolar dış ortama temas etmeden, 7/24 izlenebilmektedir. Dinamik embriyo görüntüleme sistemleri ile ayrıca bugüne kadar embriyo gelişimi hakkında bilinmeyen pek çok yeni parametre de keşfedilmiştir. Bu sayede doğru embriyo seçimi hakkında ipuçları elde edilebilmektedir.